Hepatit Nedir?

Dr. Murat HARPUTLUOĞLU

İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı e-mail: mharputluoglu@hotmail.com  

Dr. Ulus S. AKARCA

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı e-mail: ulusakarca@gmail.com  

Hepatit nedir?

Hepatit, karaciğerde hücrelerin parçalanması ve iltihap hücrelerinin toplanması ile meydana gelen bir bozukluktur. İltihap dendiğinde her zaman mikroplar akla gelir; ama insandaki iltihapların önemli bir kısmı mikroplar olmadan meydana gelmektedir. Bunun en güzel örneği ilaçların karaciğere dokunmasıdır. Ortada bir mikrop olmadığı halde ilaçlar karaciğeri bozabilmektedir; yani iltihap yapabilmektedir. Hepatit sebeplerinin en önemlileri şunlardır: Viral Hepatitler: Hepatit dendiğinde öncelikle akla viral hepatitler gelir. Hastalığı yapan viruslar alfabenin harfleriyle isimlendirilmiştir (A hepatiti, B hepatiti, C hepatiti gibi). Yaptıkları hastalık birbirine çok benzese de tamamen ayrı mikroplar tarafından meydana gelirler ve birbirlerine dönüşmezler. İlaçlar: Bütün ilaçların karaciğere dokunabileceğinin bilinmesi gerekir. Otoimmün hepatitler: İnsanın bağışıklık sistemindeki sapma sonucunda kendi dokularını yabancı gibi kabul edip savaşmasından meydana gelir. İnsanoğlunun birçok hastalığı bu yoldan oluşur. Mesela romatizma hastalıkları, tiroid hastalıkları ve daha birçok hastalık gibi. Doğuştan gelen bazı karaciğer hastalıkları: Karaciğerden bakırın atılamaması (Wilson hastalığı), demirin bağırsaktan çok fazla emilmesi (hemokromatozis hastalığı) gibi. Alkol: Alkol çok az kullanımda bile karaciğere zarar verebilen bir zehirdir. Karaciğerin iltihaplı yağlanması: Kilo fazlalığı olanların %80’inde karaciğer yağlıdır. Bu kişilerin beşte birinde de karaciğer iltihaplanması vardır.    Hepatit B ve hepatit C’nin daha iyi anlaşılabilmesi için konuyla ilgili bazı kavramların tanıtılması gerekmektedir. Aşağıda konuyla ilgili bazı açıklayıcı bilgiler vardır.   Viral: Viruslarla ilişkili, virusların yaptığı Virus: Sadece başka canlıların içinde faaliyet gösterebilen, sadece çoğalma özelliği olan, fakat hareket edemeyen, enerji üretmeyen veya bazı maddeleri, yaşamak için tüketmek zorunda olmayan varlıklar. Canlı varlıkların özelliklerini göstermezler. Mikroskopla dahi görülmeleri mümkün değildir. Bulundukları canlıların hücrelerinde bozulma yaptıkları için hastalık yaparlar. Grip, kızamık, uçuk, kuduz ve daha birçok hastalıkla beraber hepatitler de viruslar aracılığıyla meydana gelirler. Akut: Bir hastalığın aniden, kısa süreli ve genellikle şiddetli şekilde ortaya çıkmasıdır. Kronik: Bir hastalığın uzun süreli, bazen de ömür boyu devam etmesi halidir. Sarılık: Kanda bilirubin maddesinin yükselmesi. Bilirubin kırmızı kan hücrelerinin öldüklerinde ortaya çıkan bir maddedir. Vücudumuzun çoğu hücresi aynı tırnak gibi devamlı yenilenmektedir. Eskiler ölüp yerine yenileri yapılmaktadır. Kırmızı kan hücreleri de böyledir; bu sebeple bilirubin herkesin kanında bir miktar bulunur. Ama karaciğer, bilirubini yeterince kandan temizleyemediği veya safraya atamadığı zaman sarılık ortaya çıkar. Sarılık hepatit anlamına gelmez. Safra yollarında tıkanıklık olunca, kan hücreleri fazla parçalanınca veya bebeklerdeki gibi henüz karaciğer çok olgunlaşmayınca da sarılık görülebilir. Karaciğer testleri: Karaciğerdeki hücre harabiyetini gösteren kan tetkikleridir. Bunlar karaciğer hücrelerinin içinde bulunan bazı proteinlerdir; hücreler parçalanınca kana dökülürler ve bu sebepten kanda yüksek bulunurlar. Bu testlerin en önemlileri AST (SGOT) ve ALT (SGPT) dir. Bunlara karaciğer enzimleri de denir. GGT testi de daha az önemli olarak yükselir. Karaciğer biyopsisi: Karaciğerden 1.4-1.6 mm çapında içi boş bir iğne ile kaburgaların arasından girerek parça alınması işlemidir. İşlem için iğnenin gireceği yere anestezi verilir. Genel bir uyutmaya gerek yoktur.