Hepatit B Nedir?

Dr. Murat HARPUTLUOĞLU

İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı e-mail: mharputluoglu@hotmail.com  

Dr. Ulus S. AKARCA

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı e-mail: ulusakarca@gmail.com  

Hepatit B Nedir?

Hepatit B virusu tarafından meydana getirilen hepatittir. Hepatit B virusu: İnsanda hastalık yapabilen en küçük viruslardandır. AIDS virusuyla uzaktan akrabadır. Bazı benzer özellikler gösterir. İnsanın genlerinin içine kendi genlerini sokabilir.  

Ne kadar hepatit B’li var?

Dünyada 240 milyon, ülkemizde 2,5 milyon hepatit B’li vardır. Ülkemizde her 10 kişiden 3’ü hepatit B virusu ile karşılaşmıştır. Ülkemizin Batı bölgelerinde 100 kişiden 2’si hepatit B iken, Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizin bazı yerlerinde 100 kişiden 7-8 kişi hepatit B’dir. Bu bölgelerde de yer yer hastalığın seyrek olduğu alanlar vardır.  

B Hepatiti nasıl bulaşır?

Hepatit B virusu kan yoluyla veya vücut sıvılarıyla bulaşabilir. Kan veya kanın sıvı kısmı olan plazma ile bulaşmış malzemeler eğer başka bir kişinin derisinden içeri girerse hastalık bulaşır. Vücut sıvılarında da bulunduğu için cinsel ilişki ile de bulaşabilir. Sütte ve tükürükte hemen hemen virus bulunmadığı için öpüşme ve emzirmeyle bulaşmaz. Aynı evde uzun süre bir arada yaşayan kişilerde farkedilmeden derideki çatlaklardan da bulaşması mümkündür. Çünkü babadan çocuğa veya kardeşler arasında bulaşma olduğu da gösterilmiştir. Hastalığın çok sık bulunduğu bölgelerde anneden bebeğe doğum sırasında bulaşma çok yaygındır.  

Hastalarımıza en çok hangi şekillerde bulaşma olmaktadır?

Son yıllarda aşılama sonrası aşağıda sayılan bulaşmalar azalmış olmakla beraber özellikle geçmiş yıllarda çok yaygındı. Hala da bu tür bulaşmalar görülebilmektedir. 
  1. Ülkemizde de anneden bebeğe geçiş çok sık olmaktadır. Bu nedenle aynı ailede birçok kardeşin hasta olduğu sıklıkla görülür.
  2. Diş hekimlerinin aletlerinin temizliğine, dezenfeksiyonuna dikkat etmemesi nedeniyle bulaşlara da sık rastlanmaktadır. 
  3. Eşler arasında bulaşma 
  4. Berberler ve kuaförlerde traş, manikür-pedikür aletlerinin temizliğine dikkat edilmemesi
  5. Toplu sünnetlerle bulaşma
  6. Dövme, küpe – piercing, akupunktur
  7. Toplu yaşanan yerlerde yaşayanlarda (çocuk yuvaları ve yetiştirme yurtları)
  8. Kan kardeşliği ile kanların birbirine temas ettirilmesi
 

Kimler B hepatiti için risk altındadır?

  1. Evinde, ailesinde B hepatitli biri olanlar
  2. Cinsel partnerinde HBsAg pozitifliği olan kişiler
  3. Çok sayıda kişi ile cinsel ilişki kuranlar
  4. Erkek erkeğe cinsel ilişkide bulunanlar
  5. Damar içi ilaç alışkanlığı olanlar
  6. AIDS hastaları
  7. Bakım evinde yaşayan ve gelişme geriliği olan olgular ile onlara bakım veren personel
  8. Hapishanelerde kalanlar
  9. Sağlık çalışanları
  Bu sayılan kişilerde hiçbir şikayet olmasa bile B hepatiti araştırılmalıdır. Eğer virusu taşımıyorlarsa mutlaka aşılanmaları gerekir. Bunun dışında bazı kişilerin hem kendisine, hem de çevresine zarar vermemesi ve bulaştırmaması için ayrıca araştırılması gerekmektedir.   Kendi sağlığı ve toplum sağlığı açısından B hepatiti araştırılması gereken kişiler kimlerdir? (BU KİŞİLER HEPATİT B YÖNÜNDEN MUTLAKA ARAŞTIRILMALIDIR. YANİ KANLARINDA HBsAg BAKILMALIDIR.)  
  1. Gebeler
  2. Başka bir karaciğer hastalığı olanlar (mutlaka aşılanmalıdırlar).
  3. Kanser ilaçları veya bağışıklık sistemini bozacak ilaç kullanması gerekenler (mutlaka aşılanmalıdırlar).
  4. Kan, plazma, sperm, organ ve doku vericileri
  5. Karaciğer testleri yüksek olanlar
  6. Akut hepatit geçirmekte olanlar 
 

B hepatitinden nasıl korunulabilir?

Bütün bulaşıcı hastalıklar gibi B hepatitinin bulaşmaması için genel sağlık ve temizlik tedbirlerine dikkat edilmelidir. Diş fırçası, traş bıçağı ve tırnak makasları başkalarıyla ortak kullanılmamalıdır. Şırıngalar başka kişilerle paylaşılmamalıdır. Kuşkulu cinsel ilişkilerde kondom kullanılmalıdır. Hepatit B’li bir kişinin kanı bir yere bulaşırsa kloraklı suyla silinmelidir. Ama en önemlisi B hepatiti, aşısı olan bir hastalıktır.    

Hepatit B virusu aşısı

Hepatit B virusu aşısı virusun dış kılıfını oluşturan proteinden ibarettir. Buna tıp dilinde HBsAg denir. Bazı aşılarda zararlı etkisi ortadan kaldırılmış virusların kendisi verilmektedir. Mesela kızamık, çocuk felci aşıları gibi aşılar bu şekildedir. Halbuki B aşısında virusun kendisi verilmez, sadece onun bir ürünü verilmiş olur. Dolayısıyla çok az da olsa hastalığa benzeyen bir belirti yapmaz. B aşısının yan etkisi yoktur. B aşısı adele içine zerk edilir. Tam aşılanma için ilk aşıdan 1 ay ve 6 ay sonra ikinci ve üçüncü aşıların yapılması gerekmektedir. Toplumda en sık rastlanan bulaşma şekli anneden bebeğe geçiş veya küçük çocuklukta aile içi bulaşma olduğu için, bütün dünyada bebeklerin doğar doğmaz aşılanması tavsiye edilmektedir. Ülkemizde de bu prensip benimsenmiştir. Eğer bebeklerin doğar doğmaz aşılanması ihmal edilmişse ilk fırsatta aşılanmaları sağlanmalıdır. Sağlık Bakanlığı ilköğretim sonuna kadar aşılanmadan kalmış bütün çocukların aşılanmasını mecburi koşmuştur. Bu sebeple okullarda her yıl çocuklar aşılanmaktadır.

Sıkça Sorulan Sorular

Aşı nereden elde edilir?

B hepatiti aşısı insanlardan veya hayvanlardan elde edilmez. Tamamen sentetik olarak üretilir. Bu sebepten bir hastalık bulaştırma riski yoktur.

Aşılanınca ne olur?

B hepatiti aşısı (HBsAg) verildiğinde bir süre sonra kişiyi hastalıktan koruyan anti-HBs antikoru oluşur. Bu antikorun varlığı hastalığa karşı koruyuculuğun olduğunu gösterir.

Her aşılanan korunmuş olur mu?

Bebeklerde ve çocuklarda aşılanmadan sonra %99 ihtimalle koruyucu antikorlar gelişir. Bu sebepten aşılanan çocuklarda “acaba aşı koruyucu oldu mu?” diye anti‐HBs bakılması gerekmez. Fakat, yaş ilerledikçe aşının koruyuculuğu azalır. Elli yaşından sonra aşının koruyuculuğu %70’e iner.

Aşılanmış kişinin tekrar aşılanmasının bir sakıncası var mıdır?

Fazladan aşı yapılmasının bir zararı yoktur.

Aşılanan bir kişide aşının etkisi bir süre sonra ortadan kalkar mı?

Aşılanan bir kişide aşının koruyucu olduğunu gösteren anti-HBs seviyesi zamanla azalır, hatta tamamen kaybolabilir. Bu nedenle ilk zamanlarda her 5 senede bir aşının tekrarlanması tavsiye edilmiştir. Ancak, bugün için anti-HBs ortadan kalksa bile koruyuculuğun devam ettiği anlaşılmıştır. Bir şekilde kişi hepatit B virusu ile karşılaşırsa süratle bu antikoru üretmekte ve kendini korumaktadır. Bir kez aşılanan ve aşısı tutmuş olan bir kişinin ömür boyu tekrar aşılanması gerekmez. Fakat, eğer bağışıklık sistemini baskılayan bir hastalığı veya ilaç kullanımı varsa aşılanmalıdır. (mesela, kronik böbrek yetmezliği gibi.)

Piyasadaki aşılar arasında koruyuculuk bakımından fark var mı?

Hayır. Devletin sağlık ocaklarında uyguladığı aşılar dahil bütün aşıların koruyuculukları arasında fark yoktur.

Bir aşı ile aşılamaya başlandığında mutlaka aynı aşı ile mi devam edilmelidir?

Hayır. Bir aşı ile ilk aşı yapılıp diğer aşı ile ikinci veya üçüncü aşılar yapılabilir.

Bir kere aşı oldum, ama ikinci veya üçüncüyü unuttum. Baştan mı aşılanmalıyım?

İlk aşıdan sonra 3 aydan fazla zaman geçtiyse baştan üç aşı olmalısınız. Eğer ikinci aşıyı olduysanız herhangi bir zamanda üçüncü aşıyı olmanız yeterlidir.   

Hepatit B virusu nasıl hastalık yapar?

Hepatit B virusu bir şekilde vücuda girdikten sonra karaciğerden başka bir organa girip hastalık yapamaz. Sadece karaciğere ilgi gösterir ve bu organı sever. Karaciğere girdikten sonra hücrelerin içinde çoğalmaya başlar. Hepatit B virusu karaciğer hücrelerini kendisi parçalamaz. Vücudumuz kendisini savunmak için hepatit B virusu ile savaşırken virusu bulunduran karaciğer hücreleri parçalanır. Hepatit bu şekilde meydana gelir.

Akut B Hepatiti:

Virus karaciğere ilk defa girdikten sonra eğer bağışıklık sistemi güçlü bir savaş verirse aniden karaciğer testleri hızla yükselir, hastada sarılık ortaya çıkar. Bu esnada halsizlik, iştahsızlık, vücut kırgınlığı, eklem ağrıları, iştahsızlık, bulantı, kusma gibi şikayetler de ortaya çıkmaktadır. Bu durum haftalarca devam ettikten sonra bağışıklık sistemi galip gelir ve virusu büyük ihtimalle vücuttan atar. Bu duruma akut B hepatiti denmektedir. Akut B hepatiti sırasında 1/1000 hastada çok şiddetli bir karaciğer hasarı meydana gelir ve hasta karaciğer yetmezliğine girebilir. Buna tıpta fulminan hepatit denir. Bu gibi hastalarda karaciğer nakli yapılmazsa hasta kaybedilir. 

Kronik B Hepatiti:

Akut B hepatitinin tamamen düzelmesi, insanın bağışıklık sisteminin gücüne bağlıdır. Bebeklerde bağışıklık sistemi güçlü ve olgun olmadığı için karaciğerde güçlü bir savaş olmaz ve bebekler bu yüzden akut hepatitte saydığımız belirtilerin hiçbirini göstermezler. Ayrıca bu sebepten virusu karaciğerden atamazlar. Onun için kronik B hepatiti olurlar. Yeni doğmuş bir bebek annesinden mikrobu aldığı zaman hastalık %90 ihtimalle kronikleşir ve ömür boyu vücutta kalır. Halbuki erişkin bir insan (15 yaşından sonra) hepatit B virusunu alırsa %98-99 ihtimalle virusu karaciğerinden ve vücudundan atar.